Nasıl yönetileceğimizi tartışmaktan, nasıl yaşayacağımıza kafa
yoramıyoruz.
Özel hayatlarda yaşanacak bir "glasnost"un, politik
sistemlerde yaşanacak glasnosttan çok daha büyük bir devrim
olacağını göremiyoruz.
Ama hâlâ geç kalmış sayılmayız. Şimdi eskisinden farklı
olarak, hem biz kadınlar kamusal alanda eskisi gibi çaylak
değiliz ve orada biriktirdiğimiz tecrübeleri özel
hayatlarımıza aktarma olanağımız varken hem de artık kamusal
alanda başarı peşinde koşmaktan tıknefes olmuş erkekler ruhen
"eve dönüş" sürecine giriyor; özel hayatı yeniden keşfedip,
tarihi ihmalinin acısını çıkarırcasına özel ilişkilere
eğiliyor.
|